TAM BAĞIMSIZ FENERBAHÇE

2021 yılının 4 ve 5 Kasım'ında gelen haberler 3 Temmuz süreci ile ilgili olan umutlarımızı bir kez daha canlandırdı. Yanan, dönen toplarla haber sitelerinde ve haber programlarında yer bulmasa da, yöneticilerimize zamanında TFF'nin ceza kurulu PFDK tarafından verilen cezaların hak ihlaline girdiğine dair AİHM'nin kararının bugünkü PFDK tarafından oyçokluğu ile de olsa onanması ve Fenerbahçe üzerinden Türk futboluna kumpas kuran devrin 'heykeli dikilecek' hakim ve savcıları hakkında görevlerini kötüye kullanmaktan iddianame hazırlanması önemli ve bizi canlı tutan konular. Tabi hala nasıl oluyor da PFDK içinde AİHM'nin verdiği karara ret veren hukukçular var onu bilmek zor. Bu mücadele ettiğimiz organizmanın yaşadığını bize hissettiriyor. Tabi aslen neden ret verdiklerini duymakta bizim adalet duygumuzun açlığı olsa gerek. Neden ret verdiler? Ortada bir terör yapılanmasının sürdürdüğü hukuksuz süreç var. Bunun neresinden tuttular insan merak ediyor. Cevapları ibre...

Bugün yazmayacağız da ne zaman yazacağız. Duysun herkes, ateş toplular, "Emenike'nin..." diye ağzından tükürük saça saça anlatan muhabirler, televizyon programlarında (!) Fenerbahçe'yi kirli fikirlerine meze yapan terör örgütü yardakçıları! Sizin beraber gerdeğe girdiğiniz adamlar ceza aldı.  23.Ağır Ceza Mahkemesi s anıklardan kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'ya 1406 yıl, dönemin İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç'a 1972 yıl, eski polis memuru Ahmet Kalender'e 588 yıl, eski polis memuru Lokman Yanık'a 161 yıl hapis cezaları verdi. Fırtına yakın vaziyet alın!

Aslında tüm gazetelerin, en kırmızı ateşli topların dönmesi gereken bir haber bu. İstenen cezalar binlerle ölçülüyor ama ortalık süt liman.  Çünkü, Fenerbahçe ırkçılığı Türkiye'de artık almış başına gitmekte. Sporun tüm kural ve yumuşak huyunu Fenerbahçe hayatta tutması gerekirken, rakiplerinin -ayrımsız- hepsinin Fenerbahçe'ye karşı ise her şeyi yapması mubah sayılır bir iklimde yaşıyor ve yazıyoruz bunları. Daha geçen gün tüm 12 oyuncumuz COVID'19 hastalığına tutulduğu için takımımız sahaya çıkamadı ve Vakıfbank SK sahaya çıkıp kupasını aldı. Kimse de demedi ki biz de çıkmayalım, maçı erteleyelim. Alkışlar Vakıfbank SK'ya oldu. Ya formaların tam tersi olsaydı. Manşetlerde 'BÜYÜK AYIP' yanında Fenerbahçe armasını gözümüzün önüne getirebiliyoruz değil mi? Ama biz tarihe not düşmeye devam edelim. Ve diyelim ki, İstanbul  23. Ağır Ceza Mahkemesi' ne görülen Futbolda Şike Kumpası davasında savcı ,  sanıkların önce şikenin altyapısını hazırlayarak algı oluşturma...

FETÖ’nün "sözde futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle 4'ü tutuklu 87 sanığın yargılanmasında başka bir dosyadan tutuklu tanık Özgür Kaya itiraf larda bulundu.   Özgür Kaya, FETÖ'nün mahrem imam yapılanması içerisinde MİT'ten sorumlu temsilci konumunda görev yaptığını belirterek, şunları söyledi: "3 Temmuz'dan 2-3 ay kadar önceydi, Sincan’da mahrem yapılanma içinde bir toplantı yapıldı. Ben o dönem MİT mahrem imamının altındaki temsilci konumundaydım. Ben de o toplantıya katıldım. Fenerbahçe'ye yönelik operasyon yapılacağı, Fenerbahçe başkanı dahil kimlerin gözaltına alınacağı konuşuldu. Yöneticilerin ismi verildi. Aziz Yıldırım'ın ismi net olarak geçti. Mecnun Otyakmaz’ın da adı tutuklanacaklar içinde geçti. Fenerbahçe'ye yapılacak operasyon diğer spor kulüplerinden daha fazla ses getireceği için Fenerbahçe seçildi. Amaç hükümete gözdağı verip hizaya çekmekti." ifadelerini kullandı. İDDİANAMEDEN İstanbul Cumh...

Bunu da tarihe not düşelim: Bir devlet kurumu olarak Hazina avukatı aracılığıyla sözde şike davasına müdahil olarak davacı olmak istedi. 27 Temmuz 2020...  Bu davanın daha başından itibaren Fenerbahçe camiası en sert tepkisini koymuş ve dik durmuştu. Ardından FETÖ'nin ne olduğu ortaya çıkınca Cumhurbaşkanlığı'nın resmi yayınlarında bile 'kumpas' diye bahsedilen bu sözde soruuştırmadan Fenerbahçe hep beraat etti. Peki devletin kurumu neden son dakikada bir taraftar gibi bu davaya dahil olmak istedi. Devletin mücadele ettiği terör örgütünün kumpasına tavır koyması beklenmez mi? Neyse, geçmiş olsun herkese...

Twitter'daki @fireofOctopus hesabından müthiş bir twit dizisi yayınlandı. Önce yurtiçi daha sonra da yurtdışı bağlantıarı ile söze şike soruşturmasının tüm gizli bağlantıları ortaya konmuş oldu. Özellikle yurtdışı ayağında,  İspanya Futbol Federasyonu Başkanı ve  UEFA/FIFA Ex Co (executive committee-icra kurulu) üyesi olan  Ángel María Villar, oğlu Gorka Villar ve hızlı yükselişi ile dikkat çeken 3 Temmuz sürecinin raporunu yazan UEFA Müfettişi Miguel Liétard FernándezPalacios arasındaki ilişki, Villar'ların futboldaki davalar için açtıkları hukuk bürosu ve etrafında dönen dolaplar akışı oldukça dikkat çekici. Ve tabi bu kişilerin Türkiye'deki ilişkileri. Altında çıkan insanlar şaşırtmıyor elbette.  fireofOctopus Böyle insanlar olduğu sürece Fenerbahçe yıkılmaz! Teşekkürler fireofOctopus!

Bugün Fenerbahçeli dostlarla yürüdük yolda; sohbet ettik biraz. Malum 3 Temmuz. Sportif başarılar üzerinden 'hala neden Fenerbahçe' diye soranlarda oldu, ilk günkü dik duruşla gerçeklerin üstüne basa basa anlatan da oldu.  Biz şike yapmadık. İlk gün söylediğimiz gibi...Çünkü biz o Antep maçında oradaydık! Peki kim yaptı? Malum tayfalar el birliği ile yaptı ve en çok yaygarayı da onlar yaptı ki buna yansıtma psikolojisi deniyor. Veya atalarımızın dediği gibi:       'Kişi kendinden bilir işi'. Bize yapılan kumpasın davasında gizli tanık olan bir kişinin itirafları sadece Fenerbahçe'nin resmi sitesinde ve sosyal medyada kalan bir avuç hesabın sayfalarında vardı bugün. Ben burada görülen sanıklarla bu kumpasın kurulduğu toplantılara katıldım; tutuklanacak insanların itibarları ve özgürlükleri iade edilsin diye nasıl para vereceklerini, nasıl sisteme dahil edileceklerini ve nasıl sistemin piyonu olacaklarının planlamasını dinledim diyor ve anlatıyor da anlatıyor....