Şike Kumpasında Önemli Viraj

Aslında tüm gazetelerin, en kırmızı ateşli topların dönmesi gereken bir haber bu. İstenen cezalar binlerle ölçülüyor ama ortalık süt liman. 

Çünkü, Fenerbahçe ırkçılığı Türkiye'de artık almış başına gitmekte. Sporun tüm kural ve yumuşak huyunu Fenerbahçe hayatta tutması gerekirken, rakiplerinin -ayrımsız- hepsinin Fenerbahçe'ye karşı ise her şeyi yapması mubah sayılır bir iklimde yaşıyor ve yazıyoruz bunları. Daha geçen gün tüm 12 oyuncumuz COVID'19 hastalığına tutulduğu için takımımız sahaya çıkamadı ve Vakıfbank SK sahaya çıkıp kupasını aldı. Kimse de demedi ki biz de çıkmayalım, maçı erteleyelim. Alkışlar Vakıfbank SK'ya oldu. Ya formaların tam tersi olsaydı. Manşetlerde 'BÜYÜK AYIP' yanında Fenerbahçe armasını gözümüzün önüne getirebiliyoruz değil mi?

Ama biz tarihe not düşmeye devam edelim. Ve diyelim ki,

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ne görülen Futbolda Şike Kumpası davasında savcı, sanıkların önce şikenin altyapısını hazırlayarak algı oluşturmaya çalıştıkları belirtti.
Sonuç olarak, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın haberleşmenin gizliliğini ihlali azmettirme, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasını, resmi belgede sahteciliği ve iftirayı azmettirme suçlarından 893 yıldan 2 bin 445 yıla kadar FETÖ sanığı eski emniyet müdürü Nazmi Ardıç'ın da benzer suçlardan 3 bin 111 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Hazırladığı tutanakla "futbolda şike" soruşturma sürecini başlattığı iddia edilen polis memuru Lokman Yanık'ın da 391 yılda kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. 

Şimdi davanın sonuçlanmasını, suçluların cezalarının netleşmesini ve daha sonra da üst mahkeme tarafından onaylanmasını bekleyeceğiz. Bekledik, bekliyoruz ve bekleyeceğiz. Biz faniler gideceğiz ama Fenerbahçe dimdik ayakta suçluların cezasını çekmesini bekliyor olacak.