Olum Bak Git!
‘Parasız Eğitim İstiyoruz Alacağız’ diye pankart açan öğrenciler sekiz yıl hapis cezası almışlar. Devletin veremediği veya vermek istemediği bir şeyi isteyip yine cezalandırılan birileri. Devlet zam isteyen memura da, işçiye de gaz sıkıyor, jop sallıyor zaten. Hani karısı yemeklik para isteyince ‘konuşma kadın’ diyip döven hovarda kocalar gibi.
Sen bu kadar vergi alıp, bu kadar para toplarken, zenginleştik ve/veya özgürleştik dediğinde sadece birilerinden bahsedersen, elbette verdiklerinin karşılığını alamayan birileri de haklı veya haksız istekleri ile senin kapını çalacak. Bugünlere ‘ananı da al git’ lerden geldik. Her hükumet döneminde olan bu olaylar artık iyice zıvanadan çıktı.
Siz TV’lerde terörle mücadele konusunda MİT müsteşarının ifadeye çağrılması ile ilgili olarak
Bildiğim telefon dinlemesi bir suç şüphesi durumunda yardımcı olarak yapılan bir takip. Yani siz telefonda birilerinin beni öldüreceğini dinler ve silahları ile suç üstü yaparsanız manalı. Kişiler kendi aralarında böyle birşey konuştular diye hapse atamazsınız. Hukuk bunu gerektiriyor. Ama Türkiye’de insanlar dinlenip sonra suç yaratılıyor ve tehdit ediliyor. Bunun bir numaralı örneği şike soruşturmasıdır. Kendin için istemediğin bir olay başkasına yapılırken bağımsız yargı deniyor da, hükumet icraatlarına dayanınca nasıl oluyor da ‘devlet içinde devlet’ denebiliyor.
Hükumet ve devletin egemenliklerini yitirmiş bilinen organları herkese eşit uzaklıkta değil belli ki. Bundan ötesine yorum yok.
Sen bu kadar vergi alıp, bu kadar para toplarken, zenginleştik ve/veya özgürleştik dediğinde sadece birilerinden bahsedersen, elbette verdiklerinin karşılığını alamayan birileri de haklı veya haksız istekleri ile senin kapını çalacak. Bugünlere ‘ananı da al git’ lerden geldik. Her hükumet döneminde olan bu olaylar artık iyice zıvanadan çıktı.
Siz TV’lerde terörle mücadele konusunda MİT müsteşarının ifadeye çağrılması ile ilgili olarak
“Yargı bu insanlara yardımcı olması gerekirken böyle davranırsa ne olacak, çalışacak adam bulamazsın. Bu madde (telefon dinlemesi) haddinden fazla yetki doğuruyor, devlet içinde devlet anlayışını doğuruyor. Cumhurbaşkanı dahil herkesi buraya çağırırım anlayışı doğuruyor.Alacaksanız beni alın”der iseniz ve o yargı sizin egemenliğiniz dışındaki suçlu suçsuz herkesi bu şekilde hallaç pamuğu gibi atabiliyorsa, o ülkede yargı bağımsızlığının olmadığını kendi dilinizle telaffuz etmiş olursunuz. Hem de ben kendi istediklerimi kurtarırım diyerek. Böylece bu ülkede herkesin istenildiği gibi dinlenip her türlü suçun içine çekilebileceğini de itiraf etmiş oluyorsunuz ki bu şekilde hapiste yatan birçok değerli kimseler var iken.
Bildiğim telefon dinlemesi bir suç şüphesi durumunda yardımcı olarak yapılan bir takip. Yani siz telefonda birilerinin beni öldüreceğini dinler ve silahları ile suç üstü yaparsanız manalı. Kişiler kendi aralarında böyle birşey konuştular diye hapse atamazsınız. Hukuk bunu gerektiriyor. Ama Türkiye’de insanlar dinlenip sonra suç yaratılıyor ve tehdit ediliyor. Bunun bir numaralı örneği şike soruşturmasıdır. Kendin için istemediğin bir olay başkasına yapılırken bağımsız yargı deniyor da, hükumet icraatlarına dayanınca nasıl oluyor da ‘devlet içinde devlet’ denebiliyor.
Hükumet ve devletin egemenliklerini yitirmiş bilinen organları herkese eşit uzaklıkta değil belli ki. Bundan ötesine yorum yok.
Yorumlar
Yorum Gönder