TAM BAĞIMSIZ FENERBAHÇE

Şike kumpası davası başladı başlayalı, Fenerbahçe futbol takımının başarısız bir sezon geçirmesi -ki bunun için TFF ve ekipmanlarının (!) çabası ayrı bir dava konusu olur- ve 3.Temmuz fesatlık rüzgarının diğer gündemler arasında dinmiş olması nedeniyle gündemi sallamadı. Eğer bu tür davalar gündemi sallamıyorsa gündemi siz yaratacaksınız. Ancak maalesef taraftarımız yorgunluk sebebiyle motivasyonunu hem 3.Temmuz'a hem de futbola karşı kaybetmiş durumda. Aslen ülkede yaşama dair motivasyon dışında başka hiç bir motivasyon kalmadı. O nedenle insanlar bırakın stada gitmeyi, maç izlemeyi bile bir köşeye koydu. Ortaya çıkan fesat grupları, maddi çıkar peşindeki düşük profilli garip mahluklar, siyasi çevreler, cemaatler derken bitirmek istenen Fenerbahçe'nin yerine futbolu bitirdiler. Bu tabi Fenerbahçe taraftarının bu davaya olan bakışına da ve direncine de yansıdı. Hepimiz aklanmayı, iade-i itibarı ve tazminatlarımızı istiyor ve bekliyoruz. Ama ne yalan söyleyelim bunun için ço...

Vaktinde tüm Türkiye'yi sarsan, herkesin dilinden düşürmediği; tükürüklerini saça saça Emenike'nin para sayma görüntülerini anlatanlar, sabaha kadar televizyon başında teröristlerin kumpasıyla gönüllerini hoş edenler, saldırgan piyonlar ve tüm temizligçilerle ateşi tüm Türk sporunu yakıp yok eden şike kumpasının tüm aktörlerinin bugün bir kere daha utanç günüydü. Ve elbette büyük Fenerbahçe'nin ve büyük taraftarının gurur günüydü yine. Dimdik ayakta durabilmenin ve koskoca ülkeye kötüleri işaret edebilmenin gururu. Ama ne yazık ki bu direnişin en önemli virajlarından biri olan şikede kumpas davasının ilk duruşması, gazetelerde kumpasın kendisi kadar yer bulmadı, değer görmedi. Ne yani; çamur atıldı, koskoca Fenerbahçe kirletildi, cezalar kesildi, Türk sporu yıkıma uğradı, UEFA'ya faks ve e-mail organizasyonları ve TFF yöneticilerinin yanlış yönlendirmeleri ile ülke rezil edildi, TFF başkanları tazminat sözü verdi, bazı kulüpler bu iddiaları sindirip yoluna devam e...

Dört temiz gol yedik dün akşam Kayseri'de Kayserispor'dan. Açıkçası Fenerbahçe kimyasına beraberlik beklenen, mağlubiyet olası ama fark tuhaf bir durumdu. Giden üç puan, kötü oyun, yitip giden şampiyonluk hayalleri bir nebze ama beni asıl üzen bu FETO ve onun destekçisi temizlig zihniyetinin keyiflenmesi ve azgınlaşmasıydı. Kendi taraftarlarımız bile olan biteni unutmuş her şeyi sadece ve sadece puan hesaplarına dökmüştü. Oysa ki çok daha önemli olan şey birlik olup, yek vücut Yargıtay'ın beraat kararı için bastırmak ve bastırmak olmalıydı. Ben de Ali Koç'un gelmesini istiyorum. Bir kabuk ve zihniyet değişimine ihtiyaç olduğuna ben de inanıyorum. Bunu FETO ve saz arkadaşları da bildiği için bizi köşeye sıkıştırıp Aziz Yıldırım'ı tasfiye etme fırsatını değerlendirme ve şike kumpasını tarihin tozlu sayfalarına 'Fenerbahçe şaibesi' algısıyla kaldırma hesabı peşindeler. FETO ve ekipleri, şike davası devam ederken bile Aziz Yıldırım'ın tasfiyesine bu kadar ya...

Bugün adalet dağıtmak için güvendiğimiz hakim Mehmet Ekinci, Fethullah Gülen cemaatine -ortaklarının bugün taktıkları ismiyle FETÖ/PYD'ye- üye olmaktan tutuklandı. Yıllarca kendisine iltimas sağlayan cemaatine diyetini ödemek için Fenerbahçe'mizin damarlarını kesmeye çalışan bu çapsızın ilk lafı 'avukatımı istiyorum' olmuş. Keza kendisinin hukuk ve adaletten anlamadığını biz mahkemede kendisine aldırılan kararlarla öğrenmiştik. Çünkü hukukçu olmak, adalet dağıtmak okuldan önce vicdan muhakemesi ile başlar. Sende ne vicdan, ne haya, ne de yürek var. http://www.hurriyet.com.tr/o-hakim-yakalandi-40348268

Fethullahçı yapılanmanın futbol dünyasını hale terörize ettiğine dair şüphelerimiz yargıtayın beraat kararını onanmaması ve futbol programlarında yeniden canlanan Fenerbahçe düşmanlığı ile gittikçe arttı. Görünen o ki, FETO futbolun tüm damarlarında halen aktif ve dikkat başka yönlere dağıldığı için tüm hırsını Fenerbahçe üzerine saldırarak almak için yükselen bir grafikle harekete geçmiş durumda. Çünkü onun sonu Fenerbahçe'dir. Biz taraftarlar bunu fark ederek gerekli önlemler için bayrak kaldırmamıza rağmen alttan alttan gösterilen Yargıtay tehdidi yönetimin bir yerde elini kolunu bağlıyor.  Bu yükselen saldırılar içinde bazı kulüplerin haricinde yaşanan hakem hataları aynı şike soruşturmasında olduğu gibi sadece olayı genelleştirmek için yapılan bir kurgu...Nasıl ki şike soruşturmasında adı geçmesine rağmen konudan zararsız ve hatta karlı çıkan takımlar varsa burada da hakem hatalarına kurban giden takımlar aynı figüran rolü oynuyor. Öyle ki kendilerine yapılan hatalara ...

Bitmez. Çünkü, her yerdeki Fetocular temizlendi ama futboldaki Fetocular temizlenmedi. O nedenle hala hakem hataları hala taraflı kararlar hala kin ve ayrımcılık yayınları devam ediyor. Hala Yargıtay'dan karar çıkmaması da başka bir işaret tabi. Ama en önemli işaret iktidarın tüm kurumlarda temizliğe giderken Türkiye Futbol Federasyonu, kurumları ve malum takım ve takımlarda bu temizliğe başlamaması, önayak olmamasıdır. Burada bir hesap var belli ki ve öyle ki dün akşam itibariyle devletin elinde olması gereken hukuksuzca elde edilmiş şike kumpası tape ve görüntüleri internet aracılığıyla servis edildi. Tabi ki Fetocu program, sosyal medya hesapları, trolleri ve piyonalarda aynı anda saldırıya geçti. Bu tapelerin ne kadarının ve ne kadar montajlı olduğu tarafsız bir kurumda araştırılır. Ancak tüm hukuksuzluğa ve mecbur olunmamasına rağmen bu kayıtlarda olan bitenler zamanında mahkemede zaten anlatılmıştı.Tüm bunlar yeni bir algı operasyonu ile baskı yaratarak futbolu yönetme ve...

Türkiye'de insanlar yalan söylemeyi, dün siyah dediğine bugün beyaz demeyi, adam kayırmayı, güçlünün yanında olmayı ve hatta yer değiştirmeyi askerde öğrenir, pekiştirir ve yirmili yaşlarında dokularına işlenen bu kod ile kalan hayatını yönetir. Tabi bu hayatta kalma yöntemleri toplumun her kesiminde, güce tapan, o güçle zenginleşen ve güce hizmet etmeyi kendine şiar edinen bazı odaklar türemesine sebep oluyor.  Bu ülkede neler olduğunu görmek istiyorsan futbola bakacaksın. Futbol bu ülkenin aynası, staj alanıdır. Dengeleri, güç odaklarını, kalkınan sektörleri, düşüşteki cemaatleri buradan tahlil edebilirsin. Düne kadar Galatasaray Türk futbolunun prensiydi. Avrupa fatihiydi, dualarla korunuyordu, Hakan Şükür kraldı. Çünkü Feto gücün odağıydı ve Galatasaray bu gücün takımıydı. Galatasaray'ın kayrılmasını altını çize çize söylüyorduk,  bunu söylediğimizde de kötü çocuk oluyorduk, hırpalanıyorduk. Şimdi ne oldu? Öküz öldü ortaklık bozuldu, Feto deşifre oldu....