Kayıtlar

Neden Ele Geçirmek İsterler?

Güç sahipleri ellerindeki güçleri kullanarak toplumları ve toplulukları istedikleri gibi dizayn ederler. Amaç elde etmek istedikleri ortamı ve koşulları yaratarak menfaatlerini sağlamaktır. Elde edecekleri değerlere veya yönlendirecekleri toplumların veya toplulukların direncine göre kullanacakları enstrümanlar değişir.  Dünyanın jandarması konumundaki ABD'nin bu tarz uygulamaları en canlı örneklerdir. ABD dünyadaki bölgesel stratejileri için sosyologlar, tarihçiler, politikacılar, dil bilimciler dahil çok geniş bir uzman kadrosu ile Ortadoğu, Afrika, Asya, Avrupa dahil olmak üzere her bölge için uzun dönemli politikalar ve toplumların dizaynı için yöntemler belirler. Yöntemler, Irak'ta olduğu gibi petrol için savaşa da varabilir, bizim ülkemizde olduğu gibi toplumun sosyal ve ekonomik olarak kontrol altında tutulması gibi daha hafif yöntemlerle de kısıtlı kalabilir. Zaman zaman elma şekeri gibi verilen maddi ve/veya politik destekler karşılığında aynı füze kalkanı projele...

Vazgeçersen Kaybedersin!!!

Saat 19.00 gibi Çağlayan'daydım. Herşey sakindi. Bir grup ateş etrafında ısınmaya çalışırken, bir grupta Euroleague'de ki bayanlar basketbol maçını takip ediyordu. Zaman zaman polislerle burun buruna geldik. Herkes muhabbet halinde idi. Maçı kaybettik; yaklaşık 15-20 dakikalık bir şok yaşadık. Sonra herşey 'Fenerbahçe' ile devam etti. Bir grup genç, sivil polisler ile muhabbet ederken, bir grup ise çevik kuvvetin hazırlıklarını seyrediyordu. Beş otobüs polis ve 3 tane de TOMA aracı vardı. Herşey yolunda giderken yeni gruplar kalabalığa katıldı. Dağınık olarak yaklaşık 2500-3000 kişi vardı hesaplayabildiğimiz; çocuk, bayan, sevgili, yaşlı, engelli, başörtülü, hatta Türkçe'si zayıf olan bile vardı. Sonra muhabbetler koyulaştı. Benim bir tarafımda polisler bekliyordu diğer tarafımda da orada tanıştığım Manisa'lı bir abi. Polisler bir gevrek alıp dört kişi paylaşınca, beş liraya olmaz altı liraya on tane tatlı almaya çalışınca devletin memuruna acıdım ama bundan 25...

TGC'ye Attığım E-mail ve Konuya Uçup Konuşum

Gazetecilik mesleğinden sorumlu olduğunu ancak Fenerbahçe kendisine tepki gösterince hatırlayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne bir temenni de bulunmak istedim.  Çoğunluğu haksızlığı, hukuksuzluğu, ahlaksızlığı sadece bir cemaat izin verdiği zaman haber yapabilen bir basının cemiyetinden bundan daha fazlasını bekleyemezdik. Yakışanı yapmışsınız. İnşallah bir gün hukuka ihtiyacınız olur ama orada hukuk olmaz. Aslında yılanın başını küçükken ezeceksin. Masa başında haber yaptıklarında, diyaloglar kurguladıklarında, yalan transfer haberi yapıp gelecek tirajlar için ellerini ovuşturduklarında, ortada hiçbir şey yokken yaygara koparıp kes-yapıştır ile montaj ile maçları katledip bize karşı kampanya başlattıklarında... Bunlar öyle onurlu çalışanlar ki, taraftarlarımız yerlerinde bastı: Bir maç değil bütün sene Kadıköy'e sakın gelme  Söyleyecek sözün varsa biz buradayız bize söyle dedi. Yine de gelmeyeceğiz deyip Fenerbahçe eşittir ...

Dansözler Futbol Yönetemez

3.Temmuz.2011’de şike soruşturması başladı. Şimdi şöyle bir geri gidelim bakalım kimler nasıl hareket etmişler. BJK: Beşiktaş taraftarı yönetici ve teknik direktörüne ‘aklanında gelin’ demiş. BJK kulübü kupayı geri iade ederiz demiş. Aradan geçen zaman sonunda BJK yönetimi, kupanın geri iade edilmediğini bunun bir sembolik hareket olduğunu belirtmiş. 6222 sayılı kanunda değişiklik yapılınca tutuksuz yargılanmak üzere bırakılan BJK yönetici ve teknik direktörünü BJK taraftarı beraat etmiş gibi karşılamış. GS: Şike soruşturması ile ilgili diğer yayın organlarından yapılan haberler gibi davranmayacaklarını söylemişler. Kulüpler birliği toplantısına katılıp, bildirinin altına imza atmışlar. Bir gün sonra altına imza attıkları bildirinin tam teersini söyleyip ‘ bu ateş üflemekle sönmez’ demişler. Türkiye’nin lider spor kulübü biz olacağız demişler. Avrupa’ya gidemez isek sorumlusu kim olacak demişler. 58 kalkmamalı demişler. 58 kalkmalı demişler. Tam lider...

Eğer Salmazlarsa...Dava Çağlayan'da Devam Ediyor

Nasıl böyle olduk bilmiyorum. Birilerini suçlamak için gazete sayfaları yetmezken, iş savunmalara gelince sadece kavga çıkaracak bir kaç başlık kıyıya köşeye sıkıştırılır oldu. Sadece Fenerbahçe'mize değil tüm herkese yaptılar aynı şeyi. Ama biz fark edemedik. Şimdi daha iyi anlıyoruz tabi. 8 ay boyunca tüm Fenerbahçe'lilerin yaşadığı bu ızdırap, mahkeme serbest bırakmasa dahi, iddianame deliller ile çürütüldüğü için bir nebze azaldı. Ama biz Televole ile başlayan bir yozlaşmanın ve toplumsal patlamanın eşiğindeyiz. Birazdan Çağlayan'a geçeceğim. Eğer başkanı salmazlarsa, Fenerbahçe'yi salmazlarsa, ben bile kendimden korkuyorum.    

Geldik Büyük Güne - Dava Günü

O gün İstanbul'da ailem vardı. Bir gün önce Bebek'te Nihat Özdemir'i görmüştük. O sabah babam bana öyle bir haber verdi ki; bugüne kadar kafamın bir yanı hep bu işle meşgul. Çok gün uyku tutmadı, kimi zaman öfkemden, kimi zaman gururumdan ağladım. Şimdi sıra geldi davanın görülmesine. Ben çok telaş etmemek gerektiğini düşünüyorum.Çünkü bu ülkede dava süreleri, prosedürler ve cemaatin hükumet ile ülke üzerinde oluşturulduğu tartışmasız korku bulutu bizi hiç beklemediğimiz bir sona bile götürebilir. Ama bilelim ki bu hiç bir şeyi değiştirmez: Fenerbahçe Fenerbahçe'dir. Gerisi yalan.

Sayın Basın Bunu da Yazın

Helvacı mektubu saklayan kişi olarak neden hala TFF yönetimi içinde bilen varsa bana söyleyebilir mi? Aydınlar istifa ederken nasıl olur da kendisinden belge saklayan bu zat-ı şahaneyi arkada bırakır. Sen MAA, 'bana Fenerbahçe'yi koruyor' derler diye yalancılara inandın. Şimdi düşünün bakalım, Türk sporunu korumak ve kurtarmak için yıllardır mücadele eden (!) taraftar bozuntuları, gazeteciler, yorumcular, eski ve yeni kulüp başkanları, eski ve yeni MHK, PFDK, TFF yöneticileri, eski hakem kırıntıları, spor müdürleri; hakemleri ve TFF yöneticilerini kim nasıl baskı altına alıyormuş görün. Siz GS başkanı AKP'ye oy verenleri sayarken, Aziz Yıldırım'ın biz Atatürk'ün kulübüyüz, kimseye de yedirmeyiz ifadesinden sonra zaten bittiniz. Bu olay da mezar taşınız oldu.