Elbette Bilindik Şeyler
Yıllardır bilinen bir konudur 80'li yıllarda başlayan bir Galatasaray yükselişi ve bu başarının masumiyetinin üzerindeki "masa başı oyunları" gölgesi.
Yani lafı dolandırmayalım; Galatasaray yıllardır gelen suskunluğunu 80'lerde bozarken gelen şampiyonluklarda şike ve teşvik iddiaları olmuştu. Ve bu şüpheler ve iddialar bu zamana kadar hep süre geldi. Zaman zaman Galatasaray'dan "Şahin araba aldık" diyenler oldu. Ancak geçen gün TFF'den lisanslı teknik dörektör Mesut Bakkal'ın, kitabında Galatasaray'dan teşvik prim aldıklarını açık açık dile getirmesi ile olay başka bir boyuta kaydı. Çünkü artık Galatasaray'ın bu işlerin göbeğinde kaldığı iddiamız zaman içerisinde Galatasaray ve hocalarının da konuyu abartması nedeniyle ayyuka çıktı ve haklılığımız artık her kesim tarafından görülmekte.
Her sene ligin sonuna doğru oynayacağı rakibin en iyi oyuncusunu transfer edeceği haberleri, hakemler ile olan dayanışmaları (!), maç programlarını belirlemedeki dahiliyetleri, TFF içindeki taraflı çalışmaları (ve bunu açık açık söylemeleri - Ali Dürüst), işine gelmeyince yedek kulübesi basmaları, yansıtma psiklolojisi ile kendi yaptıklarını başkasının üzerine atıp kendini temiz çıkarma çalışmaları ("ZORLU" ve lig dizayn ediliyor söylemleri) ve 80'lerden beri Fethullah Gülen cemaatinin kanatları ve eylemleri altında edindikleri başarılar (!)...Bunlar Türkiye'de futbola ve hatta spora Galatasaray'ın kazandırdığı şampiyonluk taktikleri. Malesef ki bu konuda defteri en kabarık kulüp Galatasaray görünüyor. O zaman burada Feto ile mücadele de bayrak olan Aziz Yıldırım'ı tekrar anmak gerekiyor:
"Türkiye'ye şikeyi Galatasaray getirdi."
Yani lafı dolandırmayalım; Galatasaray yıllardır gelen suskunluğunu 80'lerde bozarken gelen şampiyonluklarda şike ve teşvik iddiaları olmuştu. Ve bu şüpheler ve iddialar bu zamana kadar hep süre geldi. Zaman zaman Galatasaray'dan "Şahin araba aldık" diyenler oldu. Ancak geçen gün TFF'den lisanslı teknik dörektör Mesut Bakkal'ın, kitabında Galatasaray'dan teşvik prim aldıklarını açık açık dile getirmesi ile olay başka bir boyuta kaydı. Çünkü artık Galatasaray'ın bu işlerin göbeğinde kaldığı iddiamız zaman içerisinde Galatasaray ve hocalarının da konuyu abartması nedeniyle ayyuka çıktı ve haklılığımız artık her kesim tarafından görülmekte.
https://www.sondakika.com/haber/haber-mesut-bakkal-sikeyi-itiraf-etti-besiktas-maci-13000432/
Deneyimli teknik adam Mesut Bakkal, "Mesut Bir Adamın Hikayesi" adlı kitabında Galatasaray'dan 1986-1987 sezonunda teşvik primi aldıklarını itiraf etti.... O sezonun unutulmaz maçı sondan bir önceki hafta İstanbul'da oynanan Beşiktaş maçıdır! Beşiktaş maçından önce başkan Ahmet Dardar idmanı izlemeye geldi. O ara antrenman karıştı. Hocadan idmanı bitirmesini istediler. İlk başta anlayamadık biz. Ne olduğunu sorduk. 'Çabuk toplanın İstanbul'a gidiyoruz' dediler. Sonra bize haber geldi, durumu anladık. Meğer Galatasaray bizi ağırlayacakmış. Akşam İzmir'e, İzmir'den de İstanbul'a. Ergun Gürsoy'un (dönemin Galatasaray yöneticisi) bürosunun karşısındaki Dedeman otelinde kaldık. Arada bize gelip, 'Aman çocuklar bizim için bu maç çok önemli' diyorlardı. Maçı da Ali Sami Yen'de oynayacaktık....Bir çanta içinde para geldi otele. Kişi başına düşen para bizim transfer taksidimizden biraz fazlaydı. Maç konuşmasında söylediler; kişi başı işiker milyondu. Tam o ara yeni çıkan bir arabanın parasıydı. Büyük para. Ali İpek, genel kaptandı. O gün tam maça gidecekken Nihat Hoca, Zafer abiyi kesti. Biz de, 'Zafer abi sen bizi otelde bekle' dedik. O maça gelmedi. Bir yönetici ile 6. kata kilitledik. Maça gittik. Orada bize atlar için kullandıkları haplardan verdiler. Hatta maç içinde bizim Çingene Erhan, 'Mesut, ben kusacağım' demiş, ben de 'Yahu maç içinde nereye kusacaksın' yanıtını vermiştim." Beşiktaş, 1-0 öndeyken 85. dakikada kullanılan serbest vuruşta Denizlisporlu Erol, yaklaşık 30 metreden attığı golle 1-1'lik eşitliği sağladı ve böylece şampiyonluk yarışında son hafta öncesi ipler Galatasaray'ın eline geçti.O sezon şampiyonluktan olan BJK bu konu üzerine TFF'ye başvururak bu hatanın düzeltilmesini istedi. Ne tesadüftür ki teşvik primi alan kadrodaki Genel Kaptan Ali İpek ilerde gerçekleri ortaya çıkacak malum Denizli maçında Denizlispor'un Başkanı olan 'çantalarla gelen paralar'dan bahseden ve sonra susan Ali' dir.
Her sene ligin sonuna doğru oynayacağı rakibin en iyi oyuncusunu transfer edeceği haberleri, hakemler ile olan dayanışmaları (!), maç programlarını belirlemedeki dahiliyetleri, TFF içindeki taraflı çalışmaları (ve bunu açık açık söylemeleri - Ali Dürüst), işine gelmeyince yedek kulübesi basmaları, yansıtma psiklolojisi ile kendi yaptıklarını başkasının üzerine atıp kendini temiz çıkarma çalışmaları ("ZORLU" ve lig dizayn ediliyor söylemleri) ve 80'lerden beri Fethullah Gülen cemaatinin kanatları ve eylemleri altında edindikleri başarılar (!)...Bunlar Türkiye'de futbola ve hatta spora Galatasaray'ın kazandırdığı şampiyonluk taktikleri. Malesef ki bu konuda defteri en kabarık kulüp Galatasaray görünüyor. O zaman burada Feto ile mücadele de bayrak olan Aziz Yıldırım'ı tekrar anmak gerekiyor:
"Türkiye'ye şikeyi Galatasaray getirdi."
Yorumlar
Yorum Gönder