Mustafa Beyazlı Anlamaz ama Anlatmak Görevimiz
AKP'li
Mustafa Beyazlı federasyonun TS kontenjanından. Anlamaz ama diyeyim, sahaya
yansımamış şike; 'şike yok ama maksadımız Fenerbahçe ve mali
gücü değil, onu elinde tutan başkan Aziz Yıldırım'ı ve yönetimini değiştirip kendi adamlarımızı oraya koymak' demektir. Saha dışında
olan bitende, iki defa son haftada şampiyonluk kaybetmiş bir kulübün yönetiminin şike ve teşvik çabalarını önleme çalışmalarıdır.
Neden yönetim diyorum çünkü savcı 'onları da alırdım' diyerek kendisine göre diğer yöneticilere gözdağı vermiştir.
Yani savcı suçla değil işin (!) görülmesi ile ilgilenmektedir. AKP,
cemaat eksenli bu olayların izleri Bursaspor'un şampiyonluğu
öncesi Faruk Çelik, Mehmet Ali Şahin gibi AKP'li vekillerin
açıklamalarında da vardı. Hatta savcının operasyonun
zamanlaması ile ilgili yaptığı açıklamalarla da bunun altını
çizmiş oldu. Ama o kadar da değil. Madem şike; dava görülürken 'teşvik geldi' diyen Sivas ve Eskişehir başkanlarının ifadeleri,
polisin elindeki ama savcılıkta yok olan TS ile ilgili dinleme
kayıtları, Ümit Karan'ın, Ozan İpek'in açıklamaları, Bülent
Uygun'un açıklamaları, TV'lerde dönen Malatya'lı oyunculara
alınan arabalar, Denizli maçı ile ilgili dönen duran mektuplar,
açıklanamayan hesaplardaki açıklarda incelensin.
Peki Aziz Yıldırım bu kadar k
ötü ise herkesin eline fırsat geçmişken neden kimse gelip itirafta bulunmadı. Çünkü kimse bu vicdansızlığın altına imzasını koymadı,koyamadı. Cemaatin adamları, Fenerbahçe düşmanı birkaç zat, tiraj peşindeki gazeteler ve Trabzonlu futbol severler (!) hariç. Öyle ki bu ülke adını hiç bilmediği Rasim Ozan Kütahyalı, Mehmet Baransu gibi isimleri ilk olarak siyasette izledi, sonra bir anda spor programlarında yorumcu olarak kabul etti. Bu gazeteciler (!) Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Serhat Ulueren gibi duayyenleri (!) kenara bile ittiler. Ama 'düşmanımın düşmanı dostumdur' diyen zihniyet yaşamak istedikleri bu yalanın sahibi arkadaşlara o kadar inandı ki bir gece çıkıp havalimanına bile gittiler. İşte bu zihniyet içki masasında 'Fenerbahçe şike yapmış' diye Fenerbahçe'yi UEFA şikayet eden, ülkeyi rezil eden sözde yönetici zihniyetidir.
Peki Aziz Yıldırım bu kadar k
ötü ise herkesin eline fırsat geçmişken neden kimse gelip itirafta bulunmadı. Çünkü kimse bu vicdansızlığın altına imzasını koymadı,koyamadı. Cemaatin adamları, Fenerbahçe düşmanı birkaç zat, tiraj peşindeki gazeteler ve Trabzonlu futbol severler (!) hariç. Öyle ki bu ülke adını hiç bilmediği Rasim Ozan Kütahyalı, Mehmet Baransu gibi isimleri ilk olarak siyasette izledi, sonra bir anda spor programlarında yorumcu olarak kabul etti. Bu gazeteciler (!) Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Serhat Ulueren gibi duayyenleri (!) kenara bile ittiler. Ama 'düşmanımın düşmanı dostumdur' diyen zihniyet yaşamak istedikleri bu yalanın sahibi arkadaşlara o kadar inandı ki bir gece çıkıp havalimanına bile gittiler. İşte bu zihniyet içki masasında 'Fenerbahçe şike yapmış' diye Fenerbahçe'yi UEFA şikayet eden, ülkeyi rezil eden sözde yönetici zihniyetidir.
Yorumlar
Yorum Gönder