TAM BAĞIMSIZ FENERBAHÇE

Dün gece Fenerbahçe, Trabzonspor'un yeni stadındaki ilk maçına çıktı: 1-1. Neredeyse Fenerbahçe'nin tek kale oynadığı maçın özet görüntüleri, dengeli bir maç oynandığı havasını yaratıyor. Gazetelerde çıkan haberler ise bu ortak hareketi destekler nitelikte. Üstüne üstlük maçın ilk yarım saati içinde Trabzonspor'a verilmeyen iki kırmızı kart var iken. Ama gazeteler attığımız golden önce bir faul olduğu konusunda manşet atmaktan da geri durmamış. 28.Ocak.2018 Trabzonspor 1-1 Fenerbahçe Buraya kadar şaşılacak bir şey yok. Bildiğimiz şeyler. Esas sorun, bizim tek yürek bunlara tavır alamamamız. Yönetimimizin fikir, beyanat, tavır, eylem, tepki ortaya koyamaması. Derneklerin sessiz ve kendi içinde, kopuk kalması. Camia yoruldu. Mücadele etmekten yoruldu, yalnız kalmaktan moralsiz. Hiç bir kulüp bu haklı mücadeleye destek vermiyor. FETO, siyaset ve spor dışındaki alanlardan bir nebze temizlenirken, spor ve siyasette rahat rahat at koşturmaya devam ediyor. Aziz Yıldı...

Sözde şike davasında Fenerbahçe'ye verilen cezayı onaylayan Yargıtay 5.Ceza dairesi eski üyesi Mesut Kundakçı'nın Yargıtay'daki FETÖ örgütlenmesinde grup sorumlusu olduğu,  FETÖ içerisinde bilerek ve isteyerek yer aldığı belirtildi ve şöyle denildi:  “...Şüphelinin örgüt yöneticisi ve örgütün yargı yapılanmasında etkin olduğu, örgütün amacını gerçekleştirmek kastı ile Silahlı Kuvvetler içerisinde örgütün yapılanması ve etkin olmasını sağlayıp, kamuoyunda kumpas davaları olarak bilinen davaların hazırlanmasına zemin sağladığı, FETÖ/PDY örgütünün deşifre olmasını engellemek, örgüt mensupları hakkında soruşturmaları bertaraf etmek amacıyla diğer örgüt yöneticileriyle birlikte fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği aşikardır...” Görülen o ki, Fenerbahçe tek vücut olarak verdiği mücadele ile Türkiye'yi resmen ipten almış. Eğer bu imamlara (!) boyun eğmiş olsaydık, malum kahpe darbe girişimine bile olaylar varmadan ülke bu hainlerin eline düşebilirdi. Sonuç olarak ...

Gündemi vaktinde meşgul eden ama artık utançtan yüzüne dahi bakılamayan 'şike' soruşturmasının kumpas olduğu devlet tarafından dahi kabul ediliyor. Hakimi ve kumpasçı polisi hapiste, savcısı firarda olan bu soytarılığın temelinde Fenerbahçe üzerinden güç, para ve çıkar devşirmek olduğunu ilk günden beri söyledik durduk; biz temiziz, bunu tezgahlayanlar ve ortaklarına bakın dedik. Çünkü olay okunduğunda görünen, Fenerbahçe'nin şike yaptığı değil Trabzonspor'un şike ve teşvik çalışmalarını engellemeye çalıştığı idi. Ancak o zaman yine söylediğimiz en büyük delil kaynağı tapelerin kesildiği, oynandığı ve bazılarının hasır altı edildiği gerçeği artık tamamen gün yüzüne çıktı. Öyle ki daha önce Fenerbahçe ile ilgili taperlerde oynama yapıldığı şike kumpası davasında ortaya çıkmıştı. Aşağıdaki belge de Trabzonspor'un nasıl aklandığının araştırılması gerektiğine dair bir belge..Umarım gerçekler ortaya çıkar ve itibarımız, çalınan paralarımız ve varsa - var olduğuna ...

Hainler tüm odaklarını futbola çevirmiş iken Fenerbahçe Kadın Voleybol takımı güçlü rakiplerini geride bırakarak şampiyon olurken, şer odaklarına esas darbe erkek basketbol takımının Avrupa'nın en büyük kupasını kazanması ile geldi. Ancak bu tiplerin rahat durmayacağının ispatı, Fenerbahçe içinden de çıkan bazı çıkar odaklarının Fenerbahçe'ye rakip olmak için, oyuncularını da ayartarak kurduğu takımın şaibeli bir seriden sonra kadın basketbolda şampiyon olmasıdır. Sporda ki bu mafyatik ve çıkara dayalı para odaklı ilişki ve işler devam ettiği sürece temiz kalmaya ve oyunu kurallarına göre oynamaya çalışanların durumu hep zor ama şampiyonlukları bir o kadar temiz kalana tatlı şer odaklarına acı olacak. Şu devirde Fenerbahçe, İstanbul'un Kuzey'inden şehre nefes aldıran Kuzey Ormanları gibi Türk sporuna nefes aldıran bir çınardır. Öyle ise 'bağırın ulan Fenerbahçe çok yaşa diye!!'

Bu haberi sadece Türkiye'deki kokuşmuşluk ve Fenerbahçeli olmadığını üstüne basa basa söyleyen bir şike suçlusunun tespiti için buraya not düşelim. Erkan Ergün - Türkiye'de Şike

Şike kumpası davası başladı başlayalı, Fenerbahçe futbol takımının başarısız bir sezon geçirmesi -ki bunun için TFF ve ekipmanlarının (!) çabası ayrı bir dava konusu olur- ve 3.Temmuz fesatlık rüzgarının diğer gündemler arasında dinmiş olması nedeniyle gündemi sallamadı. Eğer bu tür davalar gündemi sallamıyorsa gündemi siz yaratacaksınız. Ancak maalesef taraftarımız yorgunluk sebebiyle motivasyonunu hem 3.Temmuz'a hem de futbola karşı kaybetmiş durumda. Aslen ülkede yaşama dair motivasyon dışında başka hiç bir motivasyon kalmadı. O nedenle insanlar bırakın stada gitmeyi, maç izlemeyi bile bir köşeye koydu. Ortaya çıkan fesat grupları, maddi çıkar peşindeki düşük profilli garip mahluklar, siyasi çevreler, cemaatler derken bitirmek istenen Fenerbahçe'nin yerine futbolu bitirdiler. Bu tabi Fenerbahçe taraftarının bu davaya olan bakışına da ve direncine de yansıdı. Hepimiz aklanmayı, iade-i itibarı ve tazminatlarımızı istiyor ve bekliyoruz. Ama ne yalan söyleyelim bunun için ço...

Vaktinde tüm Türkiye'yi sarsan, herkesin dilinden düşürmediği; tükürüklerini saça saça Emenike'nin para sayma görüntülerini anlatanlar, sabaha kadar televizyon başında teröristlerin kumpasıyla gönüllerini hoş edenler, saldırgan piyonlar ve tüm temizligçilerle ateşi tüm Türk sporunu yakıp yok eden şike kumpasının tüm aktörlerinin bugün bir kere daha utanç günüydü. Ve elbette büyük Fenerbahçe'nin ve büyük taraftarının gurur günüydü yine. Dimdik ayakta durabilmenin ve koskoca ülkeye kötüleri işaret edebilmenin gururu. Ama ne yazık ki bu direnişin en önemli virajlarından biri olan şikede kumpas davasının ilk duruşması, gazetelerde kumpasın kendisi kadar yer bulmadı, değer görmedi. Ne yani; çamur atıldı, koskoca Fenerbahçe kirletildi, cezalar kesildi, Türk sporu yıkıma uğradı, UEFA'ya faks ve e-mail organizasyonları ve TFF yöneticilerinin yanlış yönlendirmeleri ile ülke rezil edildi, TFF başkanları tazminat sözü verdi, bazı kulüpler bu iddiaları sindirip yoluna devam e...